Spor salonunun dışında işin en önemli parametrelerinden biri de mutfak. Doğru egzersiz, devamlılık ve işin mutfağı sizi amacınıza hızla götürecek en önemli faktörler. Çerçevemiz dahilinde beslenmenizle alakalı birçok önerge sunmaktayız.

Gıda takviyeleri konusunda ki bunlara genel anlamda "supplement" diyoruz; protein, karbonhidrat ve vitamin konularında bilgilerimizi paylaşarak, doğru şekilde yönlendirmeye çalışıyoruz. Bu konuda doğru ürünü seçip satın almanız konusunda yardımcı oluyoruz.

Spor faaliyetlerinin tamamında doğru ve disiplinli çalışma, ayrıca düzenli spor yapmak çok önemlidir. Bu bağlamda tavsiyemiz , amacınız ne olursa olsun düzenli egzersizleri 3 ay boyunca yapmanız.

İçilen çay, kahve gibi içecekler diüretik olduklarından asla suyun yerini tutmazlar. Tersine vücuttan su atımını sağlarlar. O nedenle iyi bir çözücü ve doğal olan su olduğu için günlük su tüketimine önem vermek gerekir.

Sanıldığı gibi meyveler kalorisiz veya pek de az kalorili besinler değildir. Sağlıklı karbonhidrat kaynaklarından biridir fakat belirli miktarlarda yenmesi gerekmektedir. Aşırı meyve tüketimi ile alınan früktoz, vücutta yağa dönüştürülebilir ve özellikle karın bölgesinde yağlanmaya sebebiyet verir.

Su sağlıklı beslenmenin bir parçasıdır. Vücutta oluşan toksik maddelerin atılması için gereklidir. Sodyum, flor, potasyum, kalsiyum ve klor minerallerini içerir. Herhangi bir karbonhidrat, protein, yağ veya vitamin kaynağını içermez. Dolayısıyla kalorisizdir ve zayıflamayı da sağlamaz. Sağlığın devamı için su içilmelidir.

Maydanoz idrar söktürücü etkisi olan ve C vitamininden zengin bir sebzedir. Bu nedenle vücutta oluşan kilo kaybı yağdan değil sudandır. Geçici ağırlık kaybına sebebiyet verir.

Ana öğünlerin atlanması ile sağlıklı ve dengeli bir beslenme planı oluşturulamaz. Böylelikle sağlıklı ve kalıcı bir kilo kaybı sağlanamaz. Yağ kaybı ile tartıda ağırlık kaybetmek amacınız olsun ve öğün atlamayın.

Böyle genel bir yargı yapılamamaktadır. Kişinin oldukça geç yattığı bir gün, uyanıkken uzun süre aç kalmasına sebebiyet verilmiş olur. Bir de üstüne gece açlığı ile ertesi güne olumsuz koşullarla başlanır ve metabolizma yavaşlar. Örneğin gece 00:00’da yatan biri en geç 21:00-22:00 civarı sağlıklı ufak bir ara öğün yapabilir.

Spor öncesi yapılan öğün durumuna göre sonrasında da sağlıklı ve dengeli ara veya ana öğün planlanmalıdır. Özelikle bir sonraki sporda kasların sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için bu yatırımın yapılması gerekir.

Egzersiz sırasında aç olmak, tok olduğunuzdan daha fazla kalori harcayacağınız anlamına gelmez. Aksine halsizlik yaratacağından daha az kalori harcamaya neden olur. Bundan yemek yedikten veya midenizi doldurduktan hemen sonra spor yapacağınız anlamını da çıkarmayınız. Ana yemekten en az 1,5 – 2 saat sonra egzersiz yapılmalı.

Maalesef herhangi bir yiyecek veya içeceğin tüketilmesi ile vücuttaki yağ depolarından kurtulmak mümkün değildir. Dilerseniz 1 paket margarinin üzerine limon veya greyfurt suyunu sıkarak deneyebilirsiniz. Siz de bir değişiklik olmadığını göreceksiniz. Ayrıca mide rahatsızlığı olan kişiler için ekstra sağlık sorunu bile oluşturabilir.

Çözümü bilimde aramak gerekir. Böyle bir etkiye sahip olmayan sirke, fazla tüketildiğinde yemek borusunu tahriş edebilir, reflüye neden olabilir ve ciddi sağlık sorunlarını tetikleyebilir. Ayrıca mide asidini yükselttiğinden acıkmaya neden olur.

Ürün üzerindeki light veya diyet ibaresi o ürünün gün içerisinde istenildiği kadar tüketilebileceği anlamına gelmez. Sadece yağ veya şeker oranı azaltılmıştır ve tüketim miktarları kontrol altında tutulmalıdır. Besinler alınırken etiketleri iyice okunmalıdır. Sonuçta bir besin ögesi azaltılırken bir başkası lezzet için arttırılmış olabilir. Dikkat edin, farkında olmadan kilonuzda artışa neden olabilirsiniz.

Her ne kadar zayıflamak istesek de vücudun belirli bir miktarda yağa ihtiyacı vardır. Bu alım diyetle sağlanmadığında vücuda alınan karbonhidratlar ve proteinlerden yağ sentezlenir. Bu yağ kolestrol açısından oldukça zengindir. Halbuki yağda eriyen vitaminlerin kullanılması yağ alımına bağlıdır. Hatta bazı yağ asitleri vücut tarafından üretilmediği için besinlerle alınması gereklidir. Ayrıca yağlar mideyi geç terk ettiği için de tokluk sağlarlar.

Sanılanın aksine bu durum genellikle kilo alımı ile sonuçlanır. Çünkü yeterince beslenemeyen metabolizma bu durumu kıtlık olarak algılar ve uzun süreli açlık sonrası tüketilen her besini savunma mekanizması olarak yağ şeklinde depolamaya çalışır. Tekrar açlık oluştuğunda depoları enerji için harcayacağını düşünür. Ayrıca açlık süresince mevcut olan depolar yetsin diye de metabolizma daha yavaş çalışma eğiliminde olur.

Eğer ki özellikle esmer ekmekler gibi tahıl grubunu beslenmenizden çıkartıyorsanız, kaybettiğiniz kilonun yağdan değil de sudan olduğu konusunda şüpheye düşünüz. Çünkü esmer ekmekler gibi tahıl ürünleri kimyasal yapılarında olan hidroksil (OH) molekülü sayesinde su tutucu özelliğe sahiptir. Tahıl tüketimi aşırı kısıtlanarak verilen kiloların neden kolaylıkla geri alındığının yanıtının ise gerçekten yağ kaybetmediğiniz olduğunu rahatlıkla düşünebilirsiniz.

Ekmek kızartılınca mevcut suyun bir miktarı uçarak sertleşme gerçekleşmektedir. Su kalorisizdir ve içerisindeki besin öğeleri açısından kaloriyi azaltıcı herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.

Literatürde ve diğer pek çok bilimsel çalışmada, kilo kaybı hızının vücut ağırlığı ve kişiye özgü olarak haftada ortalama yarım ila 1 kg arasında olması gerektiği vurgulanmaktadır. 1 hafta içerisinde çok fazla kilo verdiğinizde, bu durum kalıcı olmaktan çıkmış ve sağlıksız kilo vermişsinizdir.

Spor yapıyor ama kilo veremiyor musunuz?

Düzenli bir egzersiz yapıyormusunuz ?

Dengeli ve sağlıklı besleniyor musunuz?

Kişi ne kadar spor yaparsa yapsın sağlıklı beslenmediği sürece kilo veremez. Düzenli olarak spora giden bir kişi spordan sonra burgerking’ de steakhouse menü yer ise bol bol sütlü nescafe tüketirse, yâda abur cubura düşkünse sadece spor yaparak o kişinin kilo vermesi zordur. Kilo vermenin formülü basittir. Eğer aldığınız besinlerden gelen kalori miktarı spor ile yakılan kalori miktarından büyükse kilo veremezsiniz. Kısacası kilo vermek istiyorsanız yediklerinize dikkat etmelisiniz.

Haddinden fazla spor yapmakta zayıflamanızı sağlamaz. Daha doğrusu sağlıklı olarak zayıflamanızı sağlamaz. Sağlıksız bir bünye en küçük bir hastalıkta yenik düşeceğinden yapmış olduğunuz sporun vücudunuza yarardan çok zarar vermesine neden olursunuz. Bu durumlarla karşılaşmamak için profesyonel eğitmenler gözetiminde spor yapmak size oldukça yarar sağlayacaktır.

Düzenli spor yapıyorsunuz fakat günün kalanında oturuyorsanız buda sizin kilo vermenizi etkileyecektir. Uzmanlar belli saatlere sıkıştırılmış programlar yerine güne yayılmış programların daha etkili olduğunu belirtmişlerdir. Eğer yapmış olduğunuz iş hareketlerinizi kısıtlıyorsa sık sık hava almak için ofis dışına çıkabilir ya da oturduğunuz yerden hareket edebilirsiniz.

Sadece kardiyo tipi egzersizler yaparak kilo vermek pek mümkün değildir. Kilo vermenin birinci şartının kalori yakmak olduğunu daha önce belirtmiştik fakat maalesef tek başına kalori yakarak sağlıklı bir şekilde kilo veremezsiniz. Bunun için vücudunuzu dengeli bir spor programına tabi tutmak hem amacınıza hizmet eder hem de kilo verirken vücudunuza zarar vermemiş olursunuz.

Supplement Kullanmanın Zararları Var mıdır?

Supplementler hakkında dolaşan şehir efsaneleri, tablet ürünlerin ilaçlara olan benzerliği ve gıda takviyelerinin çoğu insan tarafından doping ve steroidlerle karıştırılması supplementlere karşı ciddi bir ön yargı oluşturmuştur.
“Supplement kullandıktan sonra vücudum sarkar mı?”, “Çocuk sahibi olmakta zorlanır mıyım?”, “Bu ürünlerin etkileri geçici midir?”, “Bu ürünler böbreklerime veya karaciğerime zarar verir mi?”… Supplementler hakkında sorulan sorular bazen son derece ilginç olabilmektedir. Ancak ne yazık ki supplementlere yeni başlayacak bir kişinin bu tür soruları olması normaldir. Bu durumun en büyük sebebi ülkemizde antrenörlerin, spor akademisi öğrencilerinin, hatta doktorların bile supplementler hakkında yeterince bilgiye sahip olmamasıdır, çünkü supplementlerle ilgili eğitim almamaktadırlar.

Bu sorulardan en çok merak edilenleri kısaca açıklamaya çalışalım. Çoğu insan supplementlerin etkilerinin kalıcı olup olmadığından şüphelidir, ve supplement kullanmayı bıraktıktan sonra eski haline, hatta eski halinden de kötü bir hale geleceğinden endişelidir. Öncelikle supplementlerden aldığınız protein, amino asit vs. içeriklerin besinlerle aldığınız proteinlerden ve amino asitlerden bir farkı olmadığını söyleyebiliriz. Bu yüzden sporu bıraktıktan sonra gıda takviyesi kullanarak kazandığınız kas kütlesinin, normal beslenerek kazandığınız kas kütlesinden bir farkı yoktur. Burada şu gerçeği unutmamak lazımdır, spor nankördür. Supplement kullansanızda kullanmasanızda, hiç spor yapmazsanız ve beslenmenize dikkat etmezseniz kazandığınız kasları sonsuza kadar koruyamazsınız. Önemli olan sporu bir yaşam tarzı haline getirmek ve haftalık antrenman sayınızı azaltsanız bile en az haftanın iki günü spora yer vermektir. Bu durum yağ yakıcı ürünler içinde geçerlidir. Hedeflediğiniz kiloya ulaştıktan sonra adeta diyetinizin acısını çıkarırcasına yemek yemeye başlarsanız eski halinize dönme riskiyle karşı karşıya kalırsınız.

Supplementler hakkına merak edilen bir diğer konu çocuk sahibi olmak üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olup olmadıkları şeklindedir. Türkiye’de satılan gıda takviyelerinin hiçbirisi ile vücudunuza dışarıdan bir hormon desteği almazsınız. Bu durum steroid ve doping maddeleri ile mümkündür ve çoğu zaman supplementler bu noktada steroidlerle karıştırılabilmektedir. Doping ve steroid maddelerinin yanlış kullanımı sağlığınızı ve hormonal dengenizi olumsuz etkileyebilir, ancak supplementler için bu durum söz konusu değildir.

Bir amino asit tabletinin arkasındaki günlük 9 tablet alınız yazısı supplementlere yabancı olan çoğu kişiye korkutucu gelmektedir. Çünkü 9 tablet ilacı değil bir günde, bir ayda bile nadiren alırız. Ancak burada gözden kaçan nokta son derece önemli ve basittir. Görüntüleri ne kadar benzer olursa olsun supplementler ilaç değil, gıda takviyesidir.

Peki hedefiniz ister kas kütlesi kazanmak, ister kilo vermek, ister kilo almak olsun supplementler ile hedeflerinize çok daha hızlı bir şekilde ulaşabilirken dikkat etmeniz gereken hiçbir konu yok mudur? Her ne kadar supplementler sanıldığı gibi tehlikeli yan etkilere sahip olmasa da supplementlere körü körüne güvenmemek gerekir.

Aşağıdaki püf noktalara dikkat ederseniz hem sağlığınızı riske atmamış olursunuz, hem de aldığınız supplementlerin faydasını görebileceğinizden emin olabilirsiniz.

Aldığınız ürünleri Yetkili Satış Noktaları’ndan temin etmeye özen gösterin. Spor salonlarında, internette veya başka ortamlarda faturasız ve bir resmiyeti olmaksızın satış yapan kişilerden ürün almayın. Yoksa ürünün kaçak olması riski ile karşı karşıya kalırsınız.

Türkiye’ye yasal yollarla giren ürünlerin üzerinde T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın onay verdiği bandrol ve Türkçe etiketler bulunmaktadır. ( Ayrıca bazı ürünlerin üzerindeki bazı yazılar ve resimler kapatılmıştır, bu durumdan şüphelenmenize gerek yoktur, çünkü bu gümrük kontrolleri sırasında yapılması gereken bir işlemdir.)

Türkiye Distribütörleri ürünler için sabit liste fiyatları belirlemektedir. Bu fiyatların çok fazla altında ürün satan yerlere dikkat etmek gerekir.

Ambalajı açılmış ürün almayın.

Aldığınız ürünün son kullanma tarihini kontrol edin.

Aldığınız ürünün güvenilirliğine dikkat ettiğiniz kadar markasına ve kalitesine de dikkat edin. Bunun için iyi bir yol markanın orijinal internet sitesini ziyaret etmektir. Resmi bir internet sitesi olmayan markaların kalitesi tartışılır.

Ürünler hakkında araştırma yaparken yabancı dil biliyorsanız mutlaka yabancı kaynaklardan da yararlanın.

Ürünleri kullanırken kutu üzerindeki kullanım talimatlarına uyun.

Supplement kullanırken gün içerisinde bol miktarda ( en az 2-2,5 lt) su için, ürünlerden aldığınız verimi arttırmak için beslenmenize dikkat edin.

Son olarak supplement kullanmaya başlayacaksanız dikkat etmeniz gereken önemli bir nokta bu konuda bilgili kişilerden yardım almaktır. Bir başkasının fayda gördüğü üründen sizin fayda göreceğinizin bir garantisi yoktur. Çünkü supplement seçerken o anki fiziksel durumunuz ve hedefleriniz göz önünde bulundurulmalıdır. Bu yüzden supplement alırken, arkadaş tavsiyesine, sadece satış amacı olan birinin yönlendirmesine değil, sizin fiziksel durumunuz, ihtiyaçlarınız ve hedeflerinize uygun ürün öneren kişilere güvenin.

Bu yazıyı okumaya başlamadan önce internet çöplüğünde,sözlüklerde,forumlarda protein tozuyla ilgili okuduğunuz tüm bilgileri unutun. Vücut geliştirme için en çok gereken besin proteindir. Çünkü kası oluşturur. Yani kasın ana maddesi proteindir. Doğal yollardan protein ihtiyacını karşılamak her zaman mümkün olamayacağı için (ya da zor olduğu için) takviye olarak protein tozu almayı düşünürüz. Haliyle de protein tozları hakkında çok soru sorulur. Protein tozu da bize kas yapmamız için gereken bu proteini pratik ve seri bir şekilde almamızı sağlar. Her zaman et veya her zaman tavuk yiyemeyeceğimiz için protein tozlarının pratik olması en büyük avantajlarındandır. Protein tozu, herhangi bir yan etkiye sebep olmaz, fakat düzenli ve doğru kullanımla kas inşası için vücudumuz tarafından sindirilir ve oldukça etkilidir.

Protein tozları genelde peynir altı suyunun izole edilmesiyle elde edilir.

Yani protein tozlarının hammaddesi peynirdir.

Sanılanın aksine kaliteli ürünlerdir, doğal ve zararsızdır.
Örneğin siz bir öğünde doğal yollardan 40 gram protein almak istiyorsanız yaklaşık 5-6 yumurta yemeniz gerekmektedir.
Bunu hazırlarken harcanan zaman,para ve pratiklikten de oldukça uzak olması nedeniyle sporcular protein tozu kullanma ihtiyacı duyar. 6-7 yumurta veya 200 gram et yemek yerine bir bardakta hazırlayacağınız süt ve whey protein tozu karışımı size bu proteini saniyeler içinde sunabilmektedir.

Özellikle antreman sonrası hemen su ile karıştırdığımız proteini almamız, adeta protein diye çığlık atan sıcak kaslarımıza can suyu etkisi yapacaktır, kasları besleyerek, kaliteli proteinin tüm kas lifleri tarafından emilmesini sağlayacaktır.

Sabahları aç karnına da protein tozu almak da oldukça verimli sonuçlar almanızı sağlar.
Çünkü vücut uzun süre aç kaldığında,yenen her besini tüm vücuda göndermeye çalışır ve biz de bu süreçte protein tozu gibi kaliteli bir besin gönderirsek vücudumuz oldukça iyi bir protein emilimi yapmış olur. Ayrıca protein tozları genelde içerisinde vitaminler,creatine’ler,amino asitler,glutamine’ler gibi pek çok takviye besin ihtiva eder.
Bunlar da size kas inşanızda,direnç kazanmanızda ve daha canlı olmanızda size yardımcı olur

Protein tozunun vücut üzerinde herhangi bir yan etkisi yoktur.
Şunu unutmayın, zaten BU BİR HORMON DEĞİL, DOPİNG DEĞİL MUCİZE BİR ÜRÜN HİÇ DEĞİL bu, sadece kas yapmanız için kasın ana maddesi olan proteini size veren gıda takviyesi, yani kimyasal ilaç değil !


Kesinlikle kafanızdan ilaç kelimesini silin. Bu sadece destek ürün. Bu ürünü kullanınca müthiş güçlü olmayacaksınız, performansınız zirve yapmayacak, veya takır takır kaslarınız çıkmaya başlamayacak ! Ayrıca asla da o dev gibi gözüken vücüt geliştirme modelleri gibi olmayacaksınız. Sadece kasın oluşumu için gerekli maddeler temin edilmiş olacak, gerisi sizin beslenmenize ve sporunuzun kalitesine kalmış.

Protein tozunu diyetisyenler dahi özellikle zayıf kişilerde kilo alma safhasında, kilolu kişilerde ise metabolizmayı hızlandırıcı etkisi sebebiyle öğün olarak öneriyorlar. Hatta yapılan araştırmalarda whey proteinlerin vücuttaki kanser hücresine karşı bile iyi geldiği bilinmekte (araştırabilirsiniz pek çok makale mevcut) Çevremden duyduğum kadarıyla genç sporcular protein tozlarıyla ilgili ailelerinden çok tepki alıyor ve protein tozlarının zararsız olduğunu inandırmakta güçlük çekiyorlar.

Sevgili ebebeynler istediğiniz yerde araştırabilirsiniz protein tozunun sporla birlikte takviye olarak kullanımı sonucu bir sorun yaşayan hiç bir şekilde bulamazsınız(bunu 30 kutunun üzerinde protein tozu bitirmiş ve normal fitlikte biri olarak söylüyorum)

Bu ürünleri bebeklere doğduktan sonra takviye olarak verilen aptamil’ler gibi düşünebilirsiniz.
Onlar da sütle karıştırılıyor ve protein-karbonhidrat-vitamin ve mineraller içeriyorlar.
İşte protein tozları da aynı bunun gibi sadece daha geliştirilmiş hali.
Tabii sadece kendini kanıtlamış kaliteli protein tozlarını kullanmanızı öneriyorum, bilinmedik markaları araştırmadan almanızı önermem.
Protein tozundan verim alabilmek için gün içinde de mutlaka iyi bir beslenme programına sahip olmanız da gerek.
Bunun için de diyetler bölümümüze bakabilirsiniz.
Protein tozları ve sporcu destekleri steroid(doping) değildir.
Unutmayın protein tozları besin desteğidir, yani iyi bir beslenme programına EK olarak DESTEK olarak kullanılmalıdır.
Kötü beslenip protein tozundan medet ummak, size pek fayda sağlamayacaktır.